Son zamanlarda TV programlarında Atatürk'ü eleştirme, gerçek dışı açıklamalarla yıpratma kampanyaları başlatılmıştır. Türkiye de % 1 oranında Atatürk'e saldırma heveslileri olduğu kadar, abartılı övgüler yapanlar, sinema filmleriyle Atatürk'ü zayıf bir karakter gibi sunanlar da bulunmaktadır.
Atatürk, dünyanın kabul ettiği, saygı duyduğu ve ezilen milletlerin kurtuluş mücadelesinde örnek aldıkları bir lider, bir dehadır.Gerçek bir lider yüz senede bir çıkar, Atatürk gibi bir lider ise artık zor çıkar.Atatürk, o günlerden bugünleri görebilen, gördüğünün kavgasını verebilen ender liderlerden biridir. Bugün varlığımızı sürdürüyorsak, bunu önce Allah'a, sonra şehitlerimize, gazilerimize ve Atatürk'e borçluyuz.
Atatürk;Kuruluş mücadelesini başlatan, zor şarlar altında yurdumuzu düşmanlardan temizleyen, bağımsızlık, istikbal ve istiklalimizin öncüsü, kahraman Türk Ordusunun Baş kumandanıdır. Türk olmaktan onur ve gurur duyan birisi olarak Atatürk'ü minnet ve şükranla anıyorum.
Amerikalı general Marc ARTHUR , ''HATIRALARIM'' adlı kitabında '' Büyük bir lider olarak gördüğüm Atatürk ile yaptığım söyleşide; yapamadığınız, içinizde uhde olarak kalan bir şey var mı ? diye sordum. Atatürk ; Allah izin verir, ömrüm vefa ederse, Kerkük ve Musul'u, Egedeki adaları ve içinde Batı Trakya'nın da bulunduğu Balkanları yeniden Türk topraklarına katmak isterim.'' dediğini yazmıştır. Atatürk, elindeki toprakları vermeyi değil, kaybedilen toprakları yeniden almayı arzulamıştır.
Atatürk; ''Kıbrıs; Türkiye için çok önemlidir. Kıbrıstan vazgeçmek Türkiye'nin ikmal yollarını tıkamaktır.'' demiş ve Kıbrıs'ın önemini vurgulamıştır. Atam izindeyiz deyip, düşüncelerinin zıttını yapanlar olduğunu görüyor ve biliyoruz. Ekonomik hakimiyetimizi yabancıların ellerinden almak için kurulan milli kuruluşlar, fabrika ve işletmeler, birer birer satılmış ve yabancıların ellerine yeniden geçmiştir. Atatürkün yapamadıklarını yapmak, vasiyetini gerçekleştirmek yerine, yaptıklarını bozarak başa dönülmekte dir.
Tek taraflı yarım yamalak bilgilerle Atatürkü eleştirenler, karşı tarafı da dinlemeli ve gerçekleri bulmasını bilmelidir. Yabancı devlet adamları ve düşünürler Atatürk'e hayranlıklarını ve övgülerini ifade etmişler. ''199,37 IQ'' ile dünyanın en üstsün zekalı insanı ünvanını taşıyan, Dağıstan'lı Prof. Dr Nadia CAMUKOVA; ''Türkiye'nin vazgeçilmezi,yokolma noktasından, varlığa taşımış olan bir lideri,Türklerin ileriye yönelik varlığını korumak için var olan bir Atatürk'ü var. Türkiye Atatürk'ü yaşatmadığı zaman dünya dengesini negatif şekilde etkileyecektir.'' demiş. (Kaynak http: //www.milliyet.com.tr/2006/01/yaşam/yas02html. )
1981 yılını ATATÜRK yılı kabul eden UNESCO Genel Kurulunda alınan karar da: Atatürk için; ''Uluslararası barış ve anlayış yolunda çaba harcamış, üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk önder. İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arsında hiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşsiz devlet adamı,Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu.'' ifadeleri bulunmaktadır.
Çok sayıda hayranlık ve övgüler içeren sözlerden birkaçı da şöyledir:
“ O bütün Asya kıtasının atasıdır.” Schung Pao(Çin)
“Çin ulusu bu büyük önderin çizdiği ışıklı yolda yüyürmeye azmetmiştir.” Wang Pun San (elçilik müsteşarı)
“Doğu’da modern çağın yapıcısıdır.” Nehru (Hindistan)
“ Özgürlüğü uğrunda savaşan bütün ulusların önderiydi.Bizde o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.” Sucvheta Kripelani(Hindistan)
“Atatürk emperyalizme karşı savaş veren her ulus için bir ışık tutmuştur.” Enver Sedat(Mısır)
“Atatürk’ün şahsında yalnız Müslümanlar değil; bütün dünya, tarih boyunca yaşamış en büyük insanlardan birini yitirmiştir.”Cinnah (Pakistan)
“Vatanımın bağımsızlığı gerçek olduğu gün, Allah’a şükürden sonra ilk hatırladığım isim M. Kemal ATATÜRK oldu.” Habib Burgiba (Tunus)
“Biz M .Kemal’den önce olağanüstü gördüğümüz Avrupalı efendiye kafa tutabileceğimizi nerden bilecektik.” (Bir Endonezyalı)
Sömürgelerini kaybetmelerine neden olduğu için Atatürk’e kin duyan ülkeler de kara propagandalarını başkaları üzerinden sürdürmektedirler.
AB; ''Atatürk'ü korumanıza gerek yok'' diyor, ''Ne mutlu Türküm Diyene'' vecizesini sakıncalı buluyor. Diyanet işleri Başkanı ''Atatürk döneminde protokolde 3' üncü sıradaydık, şimdi 53 'üncü sıradayız'' dediği için görevinden oluyor. Yada bazılarımız öyle düşünüyor.
Batılı efendilere şirin gözükmek, maddi menfaat temin etmek, ödül almak uğruna Atatürk’e saldırma hevesinde bulunanlar, Atatürk’e övgülerin yapıldığı çok sayıda devlet adamı, bilim adamı ve UNESCO gibi önemli bir kurumun sözlerinin altında ezilirler, yalancı duruma düşerler ve hevesleri kursaklarında kalır…
http://www.kadridumlu.com/
