1 Mayıs 2012

1 MAYIS

1 Mayıs 2012 İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamaları emeğin kazanılmış haklarına yönelik yeni saldırıların gündeme geldiği bir dönemde gerçekleşmektedir.


Bir yanda kıdem tazminatının kademeli olarak kaldırılması, Özel İstihdam Büroları’nın kölelik büroları haline getirilmesi, bölgesel asgari ücret uygulaması ile asgari ücretin düşürülmesi, taşeronluğun, esnekliğin güvencesiz ve kuralsız çalışmanın “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altında yaygınlaştırılması hesapları yapılırken, diğer yandan grev yasaklarında ısrar eden, işçi sınıfının önüne konulan barajları koruyan, yasakçı bir sendikalar yasası biz emekçilere dayatılmaktadır.

Bu dayatmalarla örgütsüz, güvencesiz, korumasız ve güvenliksiz bırakılan işyerlerinde üst üste yaşanan iş yeri cinayetlerinde büyük artış yaşanmakta, milyonlarca işçi ise ölümün kucağında çalışma koşullarına terk edilmektedir. Hükümetin bunları önlemek için adım atması bir yana, bu cinayetlere adeta çanak tutan taşeron uygulamasının yaygınlaşmasını sağlayacak yasa değişikliğine hazırlandığı görülmektedir.

Her türlü hak alma çabasının ve mücadelesinin baskı ve şiddet ile durdurulmak istendiği, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının devam ettiği, kentsel dönüşüm adı altında kentlerimizin yağmalandığı, kâr uğruna çevrenin talan edildiği, sağlık ve eğitim alanın ticarileştiği, kadın cinayetlerini artıran anlayışın yayıldığı, gazetecilerin, sendikacıların tutuklandığı, zorun ve baskının hâkim olduğu, ülkenin Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetildiği bir devlet yönetiminin izlerini hissetmekteyiz.

İnsanın insanı sömürmediği; hiçbir halkın dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle baskı görmediği; insanların açılıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız babasız kalmadığı; milyonların işsizliğe, açlığa, sefalete ve güvencesizliğe mahkum edilmediği; ABD ile ekonomik- siyasi-askeri her türlü bağımlılık ilişkisinin son bulduğu, NATO’dan çıkılarak başta kürecik olmak üzere tüm üslerin kapatıldığı, doğanın talan edilmediği; doğal afetlerde insanlarımızın ölmemesi için önlemlerin alındığı; Türkiye de, Ortadoğu’da ve bütün dünyada barışın, kardeşliğin, güvenceli yaşamın, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek yaratmak için mücadelemize kararlılıkla, azimle, inançla devam etmeliyiz.

Türkiye’de emek, barış, eşitlik ve özgürlük uğruna yaşamını yitirmiş olan yurttşlarımızı sevgi ve rahmetle anıyor, aldığımız mücadele bayrağını daha da yükseklere çekeceğimize söz veriyoruz.

                                  1 MAYIS KUTLU OLSUN